Yapılan araştırmalara göre, 18’nci yüzyıldaki Amerikan bağımsızlık savaşında İngilizlere karşı savaşan Polonya asıllı Amerikan general Casimir Pulaski’nin kadın ya da interseks olduğu açıklandı.
George Washington’ın ordusuna katılan ve 1777’de İngiliz birlikleri ile beraber savaşan asil Pulaski, hem Polonya’da hem de ABD’de savaş kahramanı olarak kabul ediliyor.
Yaklaşık 20 yıl önce bilim insanları, ilk olarak Pulaski’nin iskeletinin kadın özelliklerine sahip olduğunu bulmuştu fakat iskeletin gerçekten Pulaski’ye ait olup olmadığı kanıtlanamamıştı.
ABD’de bugün yayına girecek olan “Amerika’nın Gizli Hikayeleri: General Kadın Mıydı?” adlı belgesele göre, yapılan DNA testleri, kadın iskeletinin Pulaski’ye ait olduğunu doğruluyor.
Casimir Pulaski Kimdi?
1745, Varşova doğumlu olan Pulaski, küçük yaşlardan itibaren siyasete ilgi duymaya başladı. Polonya’nın bağımsızlığı için mücadele ettiği için Rusya’nın ülkeden çıkışını yasaklaması üzerine Paris’e kaçtı.
Orada, Amerikan Devrimi’nde İngiltere’ye karşı savaşan kolonileri desteklemeye ikna eden Amerikan devrimcisi Benjamin Franklin ile tanıştı. 1777’lerde Brendi Savaşları’nda George Washington’un hayatını kurtardığına inanılıyor.
1779 yılında 34 yaşındayken, Savannah kuşatması sırasında ölümcül şekilde yaralandıktan kısa bir süre sonra öldü.
Pulaski’nin kemikleri Georgia, Savannah’da bir anıtın altındaki metal bir kapta tutulmuştu- bu yüzden anıt yaklaşık yirmi yıl önce geçici olarak kaldırıldığı zaman araştırmacılar iskeletini çıkarmayı ve incelemeyi başardılar.
O dönem Arizona Eyalet Üniversitesi’nde görevli olan antropolog Charles Merbs belgeselde, iskeleti Georgia Üniversitesi’nden adli tıp uzmanı Dr. Karen Burns’le birlikte incelediklerini anlatıyor.
Charles Merbs, “Dr. Burns, içeri girmeden önce “gir ama sakın çığlık atma” dedi. İçeri girince ne demek istediğini anladım çünkü iskelet bir kadın iskeletiydi” diyor.
Pulaski Olduğunu Nasıl Anladılar?
Araştırmacılar daha sonra, kemiklerin aslında Pulaski’ye ait olduğunu ve başkalarının kalıntılarıyla değiştirilmediklerini ispatlamaya odaklandılar. İlk önce iskeletin yara izlerini incelediler ve bu izler at sırtında bir savaşta alındığı açıktı. Bir sonraki adım, iskeletin DNA’sını test etmek oldu. DNA örnekleri, Pulaski’nin yeğeninin kızından alındı.
Fakat o zamanın DNA testleri yeterince gelişmiş değildi ve bir sonuç elde edilemedi. Hal böyle olunca Pulaski’nin kemikleri yeniden gömüldü. Araştırmacıların bulguları ise “görüş” olarak kayıtlara geçti.
Fakat üç araştırmacı yıllar sonra yeni teknolojileri kullanarak iskelet üzerinde yeniden DNA testleri yaptı. Bu kez ise sonuçlar bambaşkaydı: Pulaski’nin DNA’sı akrabalarınınki ile eşleşti.
Birleşmiş Milletler’e göre ise, dünya nüfusunun yüzde 1.7’si interseks özelliklerine sahip. Bu şekilde doğan insanlar hem kadın hem de erkek cinsiyeti özellikleri taşıyor.
Tuğçe Coşkun
AmerikadaBugun.com