2004-2008 yılları arasında Boğaziçi Bilişim Sistemleri bölümüne başlayan genç girişimci Kerem Baran, öğreniminin yarısını İstanbul’da, diğer yarısını ise New York’ta tamamladı. Üniversite hayatını bitirdikten sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamaya karar veren Baran, yaklaşık 1 yıl boyunca yazılım danışmanı olarak Manhattan’da çalışmaya başladı. Bu süre zarfında, şu an ortağı olan Cem Kozinoğlu ile tanıştı. Birbirlerini çok kısa bir süre içinde girişimci olmak için ikna eden ikili, 6 yıl içinde ilk girişimleri olan Boomset’i kurdu. Boomset, etkinlik planlamacıları için yaratılan bir platform.
BOOMSET NEDİR?
Hepimiz konser veya bir etkinlik girişinde oluşan muazzam kuyruklarda bir kez de olsa beklemişizdir. İşte “boomset” uygulaması tam da burada devreye giren bir uygulama. Bilet satın aldığınız andan itibaren etkinlik alanına girişinize, hatta konaklayacağınız yerdeki güvenliğe kadar olan süreçte sizinle. Biletlerinizi hızlıca tarayıp, sizi tanıması için geliştirdikleri mobil kiosklarla yüzlerce kişi uzunluğunda kuyrukların oluşmasını engelleyerek hem etkinlik sahiplerinin hem de katılımcıların işini gerçekten kolaylaştıran başarılı bir girişim. Yaka kartı basma, workshop management ve basın yayın odalarının güvenliğine kadar tüm süreci mobil uygulamayla takip etmek de bu girişimin inanılmaz özelliklerinden birkaç tanesi.
BOOMSET’İ NEDEN KURDUK?
Peki Boomset fikri nasıl ortaya çıktı? Kurucu ortağı Cem Kozinoğlu ile bir etkinliğe katılan Kerem Baran, uzun süre kuyrukta bekledikten sonra davetli listesinin manuel olarak kontrol edildiğini fark etti. Karşılaştıkları bu probleme bir çözüm bulmak isteyen girişimciler, Ipad’e davetli listesi sistemi yazarak bu işlemi hızlandırmayı başardı. Ipad’in kamerasının çıktığı sırada da scanner sistemini devreye soktu. Çok beğenilen bu uygulamaya daha sonra birçok yeni özellik eklendi.
NASIL GİRİŞİMCİ OLDUK?
Amerika’da bir hızlandırma programına katılan ikili, finale kalmayı başardı. Burada kendi eksikliklerini görerek, bunları gidermek için çalışmalara başladı. En büyük rakipleri olan “Eventbrite” ile ortaklık kurmayı başaran Boomset, Eventbrite’ın referansıyla büyüdü. “Bu fikre karar verdiğimizde ben ve ortağım tamamen bu işe odaklandık” diyen Baran, New York gibi pahalı bir şehirde geçimlerini kazanmak için akşamları da etkinliklerde görev aldı. Bu sayede de hayata geçirmek istedikleri uygulamayı hem yerinde deneme şansına ulaştı hem de çok iyi referanslar edindi. Kendilerini kanıtladıktan sonra ve ürünlerinin ilk aşaması çıktıktan sonra arkadaşları ve ailesinden çekirdek yatırım toplamayı başardı. 2014 yılında satışların büyümesiyle de ilk satış temsilcilerini işe aldı. Her sene satışları iki yıl büyüyen Boomset’in takımı da hızla genişledi. Bugün 30’dan fazla ekibi bulunan Boomset’in bir şubesi de İstanbul’da.
YURTDIŞINA AÇILMAK İSTEYENLERE TAVSİYELER
“Yapacağınız ürünün nerde satacağı, o ürüne ne kadar gereksinim olduğu ve pazara nasıl girmeniz gerektiği açısından planınız çok önemli. Tabii ki Amerika her şey için çok büyük bir pazar ama yapacağınız ürün belki Amerika’da doyma noktasına ulaşmış ama Almanya’da çok büyük bir istek var.” diyen Baran sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yüzden öncelikle pazar araştırmasının çok iyi yapılması gerekiyor. İkincil olarak da o ülkenin yapacağınız işten anlayan partnerlerle görüşüp bilgi toplayıp sistemi orada satılacak şekilde ayarlamak çok önemli. Son olarak da dil bilmek sizi müthiş yerlere taşıyacaktır.”
Tuğçe Coşkun
AmerikadaBugun.com