Yeni Nesil Diplomasi ve Hamdi Ulukaya Örneği
Merhabalar,
Artık haftada 4 gün bu köşede birlikte olacağız. Güncel konuları tartışacağım köşemde, geçmişi ele alıp gelecek vizyonu çizmeye çalışacağım. Çoğu zaman ise renkli simaları tanıtacağım. İyi okumalar dilerim.
2020 dünyasında ülkeleri yöneten güçlerin politikacılar olmadığı aşikar. İşin görünen yüzleri onlar. Çoğunlukla… Ülkelerin ikili ilişkilerini belirleyen temel unsur ekonomi olduğundan şirketler, kurumlar ve şahıslar bilerek ya da bilmeyerek örtülü bir diplomasi faaliyetine giriştiler. Bunun en güzel örneklerinden biri de Hamdi Ulukaya.
Erzincan’da doğan, ABD’ye uzanan bir başarı öyküsü. 1972’de Erzincan’da doğup dil öğrenimi için ABD’ye gittiği döneme kadar kendi imkanları dahilinde pek çok şey denedi Ulukaya. Mülkiye Mektebi’ne gitti mesela. Çünkü o dönemde tek hayali kasabadaki o kaymakam gibi saygı duyulan bir “adam” olabilmekti. Bu süre zarfında yaşanan büyük Erzincan depreminden etkilenip gazeteci olmaya karar verdi ve mülkiye eğitimini yarıda bıraktı. Hatta gazetecilik yaptığı süre zarfında tutuklandı da. Serbest kaldıktan sonra ise Avrupa’ya gitmek istedi ancak bir ahbabının lafını dinleyerek ABD’ye gitmek üzere yola koyuldu.
Hayat öyküsü bir yana, her şeyden evvel merak eden – ki merak olgusunu gençler arasında son dönemde tekrar popüler hale getiren Serdar Kuzuloğlu’dur – kendi deyimiyle bir sonraki dağın ardını merak eden , hayallerinin peşinden gitmek için çabalayan bir iş adamı. 2007’de 4 kişiyle kurduğu yoğurt fabrikası, şu an 2 bin kişiye istihdam yaratıyor. Chobani şu an 2 milyar dolarlık değeriyle ABD’nin ünlü markaları arasında.
Gel gelelim HUG projesine; Hamdi Ulukaya Girişimi. Bu girişim ile Ulukaya, Türkiye’de hayalleri ve projeleri olan gençlere destek vermek, onları sarıp sarmalamak istiyor. Seçilen projeler bir yıl boyunca işin ustalarından mentorluk alıp, ABD’deki fırsatlardan yararlanma şansı elde ediyor. Hem girişimciye kazandıran hem de ABD ekonomisine kazandıran klasik bir ‘kazan-kazan’ durumu söz konusu olan bu projede seçilen girişimler hem maddi hem de manevi destekçi bulabiliyorlar.
Yani demem o ki, yeni nesil diplomasi artık sadece devletler üzerinden yürümüyor. Hamdi Ulukaya gibi Muhtar Kent’te, Daron Acemoğlu da, Aziz Sancar da yeni nesil diplomatlarımız. ABD – Türkiye ilişkileri hem devletler bazında hem de toplumlar bazında bu temsilcilerimizle ilerliyor. Yani gerek ticari, gerekse sosyal sorumluluk projelerine ya da sivil toplum örgütlerine verilen destekler ile örtülü bir diplomasi söz konusu. Hamdi Ulukaya bunun başarılı örneklerinden biri. Varolsun, yaşasın, büyüsün…
Yazarın izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.