Özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki işçi ve çalışanlarla karşılaştırınca, Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışmakta olan bir kişinin yıllık izin süresi dikkat çekici şekilde azdır. Bunun sebebi aslında çok basit: ABD’de işçi ve çalışanlar için düzenlenmiş (elbette özel sektördeki) bir ücretli yıllık izin yok. Yani insanların çok çok büyük bir kısmının özel sektörde çalışmakta olduğu ABD’de yıllık ücretli/ücretsiz izin günü sayısı tamamen iş veren ile çalışan arasındaki sözleşmeye bırakılmış. Bu durumda kimi işçi ve ya çalışanların yıllık ücretli izin hakkı hiç bulunmazken, özellikle maddi imkanları yüksek ve anlaşma yapılan çalışanın kendi çalışma koşulları üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabileceği işlerde, çalışanların 30 gün civarında bir ücretli izni bulunabiliyor.
Bunun üstüne şunu belirtmekte fayda var: ABD, gelmiş olarak kabul edilebilecek ülkeler arasında ve OECD üyesi ülkeler arasında, hukuki olarak çalışan ve işçilere yıllık izin hakkının verilmediği tek ülke. Buna karşın, örneğin Avrupa Birliği’nde, üye tüm ülkelerin, işçi ve çalışanlarına yılda en az 4 haftalık ücretli izin kullandırması gerekiyor.
ABD’de işçi ve çalışanların yıllık ortalama olarak ücretli izin yaptıkları gün sayısı 16 iken, bu sayının en çok olduğu ülke olan Avusturya’da çalışanlar yılda 22 gün ücretli tatil ile 13 gün ücretli izin kullanabiliyorlar; yani toplamda 35 gün. Ancak sayılar yanıltmasın; zira Amerika’da her 4 çalışandan birinin yıllık izin hakkı hiç yok. *
Peki bu aradaki fark nereden çıkıyor? Neden özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde çalışan kişiler yılda 1 ay gibi bir süreyi dinlenerek geçirirken, ABD’de çalışan kişiler izin dahi alamıyorlar?
Bu sorunun cevabı devlet yapılarında, yönetim şekline olan yaklaşımda ve elbette ekonomik endişelerde yatıyor. Öncelikle bilmek gerekir ki, ABD’de devlet geleneğinde tam anlamıyla serbest bir piyasanın rahatlıkla işleyebilmesi için, devletin bu piyasadan taraf hareket etmesi beklenir. Dolayısıyla izin günleri ve sayıları da piyasanın insafına bırakılmıştır. Eğer bir işveren, çalışanından yılda bir kaç gün ya da hafta izin alması halinde daha fazla verim alacağını düşünüyorsa; ya da bir işverenin, bir kişiyi ekibine katmak için ona belli haklar vermesi gerekiyorsa, bu tamamen işverenin bileceği bir iş olarak bırakılmıştır. Diğer taraftan Avrupa Birliği ülkeleri gibi, sosyal devlet anlayışının yönetim şekline işlemiş olduğu sistemlerde, devletin halkın refahı için yıllık izin hakkı gibi konularda düzenlemeler yapması, ekonomi için olmasa bile sosyal yapının bekası için atılması gereken bir adım olarak düşünülür.
Tartışmanın siyasal teori kısmını bir kenara bırakıp, ekonomik ve daha somut verileri ele alarak hareket edelim.
Almanya gibi ekonomisi oldukça güçlü ve üretken olan, yıllık işsizlik oranının 2016 itibariyle %4,2 gibi çok düşük bir seviyede olduğu ülkelerde, işçi ve çalışan hakları konusunda daha cömert davranmak elbette daha mümkün. Benzer biçimde, yine dünyanın en uzun yasal ücretli tatil hakkını tanıyan ülkelerinden bir diğeri olan Yeni Zelanda’da da işsizlik oranı 2016 itibariyle yalnızca %5,7. OECD’nin %8,0’lik baraj hedefini ele aldığımızda ve ABD’de daha iki yıl öncesine kadar %8,0’ın üzerinde olan işsizlik oranını düşündüğümüzde, bu oranlar çok daha önemli hale geliyor. ABD son yıllarda işsizlik oranını düşürmüş olsa da, (2016 yılı itibariyle %5,7 dolaylarında) ekonomisinin karşılaştırıldığı ülkelere göre oldukça dalgalanmalı oluşu, ona bir Almanya ya da Avusturya kadar serbest hareket etme hakkı tanımıyor.
Bu örnekler yanıltmamalı elbette; zira Portekiz, Yunanistan İspanya gibi, işsizlik oranlarının OECD’de son sıralarda bulunduğu ve ekonomik olarak büyük güçlükler çeken ülkelerde de yıllık yasal ücretli izin hakkı 30 günün üzerinde; ancak bu ülkeler son bir kaç yıldır ekonomik kemer sıkma politikaları sebebiyle işçi ve çalışanların belli tatillerini iptal etmiş durumda. Yani, yönetime yaklaşım şeklinin, o anki ekonomik gerçekliklere uymadığı yerde, ülkeler izin hakkı gibi uygulamalardan kolaylıkla vazgeçebiliyor.
Özetle, ABD’de işçi ve çalışanların diğer ülkelere göre daha az tatil yapmasının temel sebebi, bu konuda yapılmış bir yasal düzenleme olmaması. Yasal düzenlemenin olmayışının sebebiyse, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yönetime yaklaşım biçimi.
* ABD’de devlet içerisinde çalışan kişilerin izin hakları ile ilgili yapılmış düzenlemeler vardır; ancak buna bu makalede değinilmemiştir.
Bu yazı amerikadabugun.com ekibi tarafından hazırlanmıştır. Direk alıntılarda kaynak belirtmek gerekir.
Faydalanılan Kaynaklar:
- http://www.usatoday.com/story/money/business/2013/06/08/countries-most-vacation-days/2400193/
- https://www.dol.gov/general/topic/workhours/vacation_leave
- http://www.tradingeconomics.com/country-list/unemployment-rate
- https://www.opm.gov/policy-data-oversight/pay-leave/leave-administration/fact-sheets/annual-leave/