Pazartesi’den beri takip ediyorum Avrupa Güreş Şampiyonası’nı. Greko – Romen maçları bitti. Alınan sonuçlardan gayet memnuniyetsizim. Oldukça mutsuz, olimpiyatlara beş kala umutsuzluğa düşmüş haldeyim. Türkiye Güreş Federasyonu Basın Müşavirliği’nden bir e-posta aldım. Aynen aktarıyorum
“İtalya’nın başkenti Roma’daki Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromen stil 60 kiloda milli güreşçi Kerem Kamal Avrupa ikincisi, grekoromen stil 72 kiloda da milli güreşçi Selçuk Can Avrupa üçüncüsü oldu. Aynı şampiyonada Milli güreşçi Kerem Kamal ise gümüş madalyanın sahibi oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Büyükler Avrupa Güreş Şampiyonası’nda madalya kazanan milli sporcular için tebrik mesajı yayımladı.”
Bir Avrupa şampiyonası oluyor, birkaç madalya alıyoruz, buna rağmen takım halinde 3. oluyoruz ve Sn. Bakan sporcularımızı tebrik ediyor. Madalya alanlar mutlu. Sn. Bakan mutlu. Federasyon başkanı Musa Aydın… Belki de en mutlusu o. Roma güzel şehir, bir hafta şampiyona var.
8 sene güreş yaptım. ODTÜ Güreş Takımı’nın kurucularındanım. Türkiye derecem var. Velhasılı 15 yıldır sıkı bir güreş takipçisiyim. Olimpiyatlar öncesi bu kadar karamsar sonuçlarla bu kadar mutluluk saçtığımızı hiç hatırlamıyorum. Kerem Kamal hariç yaptığı güreş ile göz dolduran hiçbir sporcumuz olmadı. Rıza Kayaalp çeyrek finalde elendi. Her başarıyı tadıp tek eksiği olimpiyat şampiyonluğu olan Rıza Kayaalp Tokyo öncesi son avrupa şampiyonasında çeyrek finalde eleniyor. Olacak iş değil. Olimpiyat şampiyonluğu hedefleyen Cenk İldem yine üçüncü, hep üçüncü. Öte yandan Rusya bütün haşmetiyle yine şampiyon oluyor. Avrupa, dünya, olimpiyat farketmiyor Rusya için. Hep şampiyonalar. Yahu kardeşim! Gidip bir baksanıza bu adamlar ne yer, ne içer. Hangi bilimsel yöntemlerle, tekniklerle hazırlanırlar maçlara? Antrenmanlarda neler yaparlar? Öncelikle şunu bir kabul edelim. Biz dünya güreşine yön falan vermiyoruz. Bireysel başarıları takıma mal etmeye kalkıp dünya güreşine yön vermiş gibi kendimizi kandırıyoruz. Dünya güreşine yön vermek Rusya gibi olur. Her sıklette şampiyonluk kovalamakla olur. Rıza ve Taha madalya alsada biz de Bakan beyin huzuruna çıksak diye beklemekle olmaz. Hele hele erkek arkadaşı maç sonrası minderde evlilik teklif etti diye dünya şampiyona Yasemin Adar’a “”Orası magazin yeri değil. Bizim örf, adet ve geleneklerimiz var. Biz Avrupalı değiliz” demekle hiç olmaz. Ayıptır!
Şimdi lütfen oturup düşünelim. Olimpiyatlara bu kadar az kalmışken kotaları arttırıp madalya nasıl alırız ona çalışalım. Olimpiyatlar sonrasında ise bir bakalım bu Rusya bu işi nasıl başarıyor. 2024 olimpiyatları uzak değil!
Yazarın izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.