Eskiler anlatır. İstiklal caddesine şöyle bir çıkıldığında onlarca tiyatro salonu var imiş. Hepsi de tıka basa dolu imiş. Şimdi ise bir elin parmaklarını geçmiyor. Ses tiyatrosunun kültürel yozlaşmaya karşı onurlu direnişi 135 yıldır devam ediyor. Varolsun. Hala yeni oyunlar çıkıyor. Eskiler yeniden oynanıyor. Eskisini yalnızca DVD’den izlemiş yeni nesil olarak “Şahları da Vururlar”ı merakla bekliyoruz.
Bu sezon bilindiği üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, bu zamana kadar bir sanat sezonu için dağıtılan en yüksek miktar olan toplam 6.102.000. TL ödeneğin, 110 profesyonel, 53 çocuk oyunu, 51 amatör ve 42 geleneksel olmak üzere toplam 256 özel tiyatronun projesine dağıtılmasına karar verdi. Dağıtılan en yüksek miktar imiş. Şunu söyleyeyim miktar en yüksek olsa da yüksek felan değil. Gazanfer Özcan bir röportajında oyun sonunda bize kalan ilk sıranın yarısı diyordu. Geriye kalan mesarif. Kolay değil koca salonu çekip çevirmek. Kültür Bakanlığı ödenekleri 4 – 5 katına çıkarmalı. Çıkarmalı ki İstiklal Caddesi’nde biz de yürüdüğümüzde sağımızda solumuzda mağazadan çok tiyatro görelim. Ha bir de şunu söyleyeyim. Zamanında Ferhan Şensoy Kültür Bakanı İstemihan Talay’a sitem etmişti. “Bize bu yardımları neden yapıyorsunuz, gelip oyun seyretmiyorsunuz, yardım ettiğiniz insanlar burada ne yapıyor bilmiyorsunuz” diye. Sn. Kültür Bakanı’nı tiyatrolarda daha çok görmek isteriz.
Çin’deki ABD Vizesi Başvuruları Düşüyor
Korona virüsü sebebiyle Çin’de bulunan Türkler akın akın memlekete dönüyor. Turistik amaçlı gidende öyle pek yok. Çoğu iş maksadıyla oradalar. ABD ile ticareti olanlar da hatrı sayılır miktarda. E2 vizesi görüşmesine önümüzdeki aylarda Çin’de girecek olan iş insanı bir dostum apar topar beni aradı. Bir yandan virüsten çekiniyor, bir yandan da Türkiye’de şansının daha düşük olabileceğini düşünüyordu. Fikir teatilerimizin ardından geçen hafta memlekete döndü. Vize görüşmesine Türkiye’de girecek. Hem turistik vizelerde hem de ticari vizelerde hangi konsoloslukta görüşmeye girdiğiniz pek mühim değil. Zira incelenen evrakınız aynı, sorulan sorular aynı, soruları soranlar her konsoloslukta ABD vatandaşı. Dolayısıyla bu tip çekincelerden ziyade işle alakalı yahut evrakla alakalı eksikleri gidermeye çalışmak daha akıllıca olur.
Öte yandan, Çin’den kaçan iş insanları sayesinde Çin’deki ABD konsolosluklarında vize randevularına kimse gitmez olmuş. Yeni başvuruların yüzde 90’ı Çinliler tarafından yapılıyor. ABD ise Çin vatandaşlarına oldukça temkinli. Hatta Çin’den gelenlere kapılar şu an kapanmış durumda. ABD vatandaşları hariç Çin’den gelen kimseler ülkeye alınmıyor. Bu da haliyle vize başvurularını etkiliyor.
Yazarın izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.
