Görmeyen gözünüzü direkt olarak beyninize açılmış bir pencereyle değiştirdiğinizi düşünün. Geliştirilen teknoloji tam da bunu gerçekleştirecek.
Berkeley Üniversitesi araştırmacıları, DARPA’nın finanse ettiği altı kurumdan bir tanesi olan bu teknolojiyi insanların kullanabileceği bir aygıt üzerinde kullanmayı hedefliyorlar. Önümüzdeki 4 yıllık süreci biraz ağırdan almayı hedefleyen araştırmacılar, ilk olarak organizmaların beynini okuyup yazmak için bir prototip oluşturmak istiyorlar. Bu sayede sinirsel aktivitelerin ve davranışların aynı anda gözlemlenip denetim edilmesi sağlanacak.
Arıların Başındaki Bu Üçüz Noktalar, Meğer Süper Gözlermiş!
Projenin lideri olan Moleküler ve Hücresel Biyoloji Profesörü Ehud Isacoff, Beyinle konuşma yeteneğinin, dejeneratif hastalık ya da sakatlıkların neden olduğu nörolojik hasarların telafi edilmesinde önemli bir potansiyeli var. Kortekse algılar kodlayarak, görme engelli birine görme yetisi verebilir, felçli birine dokunma hissi yaşatabilirsiniz” diyor.
Ekip, beyinle iletişime geçebilmek için floresan protein üreten nöronların içine bir gen yerleştirecek ve buna ışıkla beraber aktif olan ‘optogenetik’ protein üreten ikinci bir gen eşlil edecek. Okuma için minyatürleştirilmiş bir aydınlık alan mikroskobu geliştiren ekip, kafatasına yerleştirilecek mikroskopla bir milyon kadar nöronu görselleştirmek adına beynin yüzeyini inceliyor. Mikroskop, ışığı lenslerle yakalayıp görselleri yeniden tasarlayan ‘ışık alanı kamerası’ndan esinlenerek geliştirildi.
Bilime Göre Göz Rengimiz, Kişiliğimiz Hakkında Çok Ciddi Bilgiler Veriyor!
Tüm bu çalışmanın amacı ise ışığın kullanılarak binden milyona kadar insan nöronunun gözlemlenmesini ve aktifleştirilmesini sağlamak. Optogenetik kullanımında uzmanlaşmış olan Prof. Isacoff, zebra balığı larvasındaki beyinde, binlerce nöronu okuyabiliyor.
