Ne tip bir sağlık problemi olursa olsun, gidilebilecek iki tür hastane vardır: devlet hastaneleri ve özel hastaneler. Dünyanın çoğu yerinde olduğu gibi, genel itibariyle ABD’de de devlet hastaneleri özel hastanelere göre oldukça büyüktür. Bu nedenle çoğunlukla vatandaşlar devlet hastanelerini “büyük hastaneler” şeklinde de adlandırırlar.
Bilindiği üzre, devlet hastaneleri, yerel yönetimler, eyalet yönetimleri ve ya federal yönetim tarafından kurulup maddi olarak yürütülür. Tamamen devlet eliyle işletildikleri için, herhangi bir kişiye hizmet vermeme imkanları yoktur. Hiç parası ve sağlık sigortası olmayan bir kişi dahi gelse devlet hastanesi bu kişiye hizmet vermek zorundadır. Bunun aksine, özel işletmeler oldukları için, özel hastanelerin ABD’de müşteriye tedavi uygulamama hakları; yani kapısına geleni geri gönderme hakları bulunur. Fakat yine de, hukuki olarak her özel hastanenin acil durumla getirilmiş kişilere durumları stabilleşene kadar tedavi uygulama zorunluluğu vardır. Özel hastaneler hastanın durumu stabilleştikten sonra kendisini bir devlet hastanesine transfer edebilir.
Sayılar
Amerikan Hastaneleri Birliği’nin 2014 yılında gerçekleştirdiği yıllık araştırmasına göre, ABD’de toplam 5,686 adet hastane bulunmaktadır. Bunların 2,904 adedi devlete bağlıyken, geri kalan 1,060’ı özel hastanelerdir. Devlet hastanelerinde toplam 795,603 adet yatak varken, özel hastanelerde bu sayı ancak 118,910 olarak kalmıştır. Ayrıca, aynı yıl içerisinde devlet hastanelerine 33.6 milyon kişi başvuruda bulunmuşken, özel hastanelere yalnızca 1.8 milyon kişi başvurmuştur.
Dolayısıyla Amerika’da sağlık sektöründe devlet hastanelerinin özel hastanelere göre çok daha tercih edilir olduğu ortadadır.
Özel Hastanelerin Avantajları ve Dezavantajları
Avantajları:
- Boyut olarak küçük oldukları için genellikle daha kişiye özgü bir tedavi uygulanabilir.
- Çok sayıda hastayla meşgul olmadıkları için, hemşire ve doktorlar her hastaya daha fazla vakit ayırıp özel ilgilenebilir.
- Çoğunlukla rekabet edebilmek adına teknolojinin son uygulamaları özel hastanelerde daha kolay bulunabilir. Buna ek olarak, oda donanımları da teknolojiyle birlikte geliştiği için hastaneden ziyade bir otel görünümünde olabilirler.
- Hasta-doktor iletişiminde “müşteri memnuniyeti”ni de düşünmek zorunda oldukları için iletişim çoğunlukla daha iyidir ve bekleme süreleri de oldukça kısadır.
Dezavantajları
- Yalnızca belirli sigortaları kabul ederler.
- Masrafları karşılayamayacağını düşündükleri hastaları reddedebilirler.
- Çoğunlukla devlet hastanelerine göre daha pahalılardır.
- Az sayıda yatakları vardır.
Devlet Hastanelerin Avantajları ve Dezavantajları
Avantajları
- Hasta reddedemedikleri için gittiğiniz takdirde tedavi olacağınızın garantisi vardır.
- Çok daha ucuzlardır.
- Yatak sayısı çok olduğu için tedavi sonrası bakımda da özel hastanelere göre daha avantajlı sayılabilirler.
Dezavantajları
- Özel hastanelere göre daha fazla doktor ve sağlık elemanı olmasına rağmen, çoğunlukla hasta-doktor ilişkisi özel hastaneler kadar iyi değildir ve görüşme süreleri daha kısıtlıdır.
- Durumunuzun aciliyetine göre ve günün hangi saati olduğuna göre bekleme süreniz saatleri bulabilir.
- Hemşireler çok sayıda hastaya bakmakla yükümlü olduklarından kişiye özel bir bakım yapılması çok mümkün değildir.
Acil durumlarda hastane seçmek gibi bir lüks elbette olmayacaktır. Ancak tedavinizi özel olarak ayarladığınız durumlarda, her iki hastane tipinin de artılarını ve eksilerini düşünerek adım atmanızda fayda var. Görüldüğü üzre Amerika’da özel hastaneler boyut olarak oldukça küçüktür ve ne her tip hastalık için tedavi verebilmektedirler ne de her sağlık sigortasını kabul etmektedirler; ancak özellikle daha iyi bakımın gerektiği durumlarda devlet hastanesine göre çok daha kaliteli bir tedavi uyguladıkları söylenebilir. Dolayısıyla bir randevu almadan önce başvuru yapabileceğiniz hastanelerdeki yatak durumu ve sigortanızın masraflarınızı karşılayıp karşılamayacağını öğrenmeniz gerekmektedir.
Bu yazı amerikadabugun.com ekibi tarafından hazırlanmıştır. Direk alıntılarda kaynak belirtmeniz gerekir.
