Uluslararası kamuoyunun algısını belirleyen AP, AFP ve ARD Türkiye seçimlerini ve Erdoğan’ın akıbetini Washington ve Brüksel başta olmak üzere tüm dünyanın yakından takip ettiğini, 20 yıllık iktidar sahibinin ikinci turda daha avantajlı olduğunu, Kılıçdaroğlu’nun 2. olmasının hayal kırıklığıyla karşılandığını belirtti.
ABD’nin Associated Press haber ajansı; 20 yıldır Türkiye’yi giderek daha sıkı yumrukla yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi erken saatlerde son oylar sayılırken, baş rakibine karşı -kazan ya da kaybet ikinci turu olasılığı eşliğinde- zorlu bir seçim yarışına kilitlendi.
İster birkaç gün içinde ister iki hafta sonraki ikinci tur oylamadan sonra gelsin, sonuçlar, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan, ancak Suriye ve İran’la sınır komşusu olan NATO müttefikinin Erdoğan’ın kontrolünde mi kalacağı yoksa baş rakibi olan muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği daha demokratik yolda mı yürüyeceğini belirleyecek.
New York’taki St. Lawrence Üniversitesi’nin Ortadoğu tarihi ve siyaseti doçenti Howard Eissenstat, Erdoğan’ın partisinin mecliste iyi sonuç elde etmesinden ötürü ikinci turda daha avantajlı olacağını öngörerek “Seçmenler bölünmüş hükümet istemeyeceklerdir” dedi.
Uluslararası arenada, seçimlere, birleşik muhalefetin, neredeyse tüm devlet gücünü elinde toplamış ve dünya sahnesinde daha fazla nüfuz sahibi olmaya çalışan bir lideri yerinden etmeyi becerip beceremeyeceğine dair sınav gözüyle bakıldı.
Fransız haber ajansı AFP: Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın laik rakibinin önüne geçtiği, ancak ilk turda galibiyet elde edemediği dramatik bir gecenin ardından, ilk kez ikinci tur seçime hazırlanıyor. Türkiye’nin Osmanlı sonrası döneminin en önemli seçiminin sonuçları, 2003’ten beri iktidarda olan ve bir düzineden fazla seçimde yenilmeyen Erdoğan’ın kazanmak için gereken yüzde 50 barajının hemen altında kaldığını gösterdi.
Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçime az süre kala düzenlenen anketlerde önde gözükmesinin ardından, yüzde 45 oyla Erdoğan’ın gerisinde kalması hayal kırıklığına neden oldu. Kılıçdaroğlu cephesi başlangıçta oy sayımına itiraz edip önde olduğunu iddia etti. Ancak 74 yaşındaki lider, pazartesi günü erken saatlerde gazetecilerin karşısına geçtiğinde biraz umutsuzluğa düşmüş gibi gözüktü ve ikinci turun kaçınılmaz göründüğünü kabul etti.
Artık dikkatin çoğu, oyların yüzde 5’ini alan bağımsız aday Sinan Oğan’a odaklandı. MHP’den ihraç edilen Oğan, seçimlerden sonra “Şu veya bu adayı destekleyip desteklemeyeceğimizi söylemeyeceğiz. Onların temsilcileriyle istişarelerde bulunacağız ve sonra karar vereceğiz” dedi.
Alman kamu yayıncısı ARD’ye bağlı Tagesschau (Uwe Lueb’in İstanbul’dan yazdığı yorum): Muhalefetin nafile çabaları… Türkiye’deki kafa kafaya yarış şunu gösteriyor: Ekonomik krize, yolsuzluğa ve deprem bölgesindeki yetkililerin başarısızlığına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’la devam etmenin beklenmesi lazım. Bu da seçim kampanyasının adil olmamasından kaynaklanıyor.
AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’la 20 yıl geçirdikten sonra Türkiye halkının iktidarı değiştirmek istediğine inananların hepsi, hayal kırıklığına uğradı. Giderek otokratikleşen hükümet tarzı, enflasyon, düşük ücretler, yolsuzluk iddiaları, depremden sonra devlet yardımlarının gecikmesi, Erdoğan tarafından tolere edilen kötü inşaatlar nedeniyle daha fazla binanın çökmesi: Bunların hiçbiri onu görevden almaya yetmedi.
Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi de Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına yetmedi.
Şimdi geriye tutunacak, kampanyanın adil olmaması kalıyor. Büyük medyanın -özellikle elektronik medyanın- yüzde 90’ı Erdoğan’a sadıksa, bununla baş etmek zor.
En azından Kılıçdaroğlu, Boğaz’ın güçlü adamını ikinci tura mecbur bıraktı.
Birleşik muhalefetin onca çabası şimdilik bundan fazlasına yetmedi.