“Interhub Legal” hukuk ve danışmanlık ofisi kurucu ortağı avukat Tuğçe Uğurlu’nun New York’taki iş ortakları ile birlikte, New York ve New Jersey bölgesinde yaşayan Amerikalı irtibatlarından edindiği gözlemleri ve kendi araştırmalarına dayalı öngörülerini kaleme aldığı bu yazıyı sizlerle paylaşmak isteriz;
Umarım öncelikle sağlık bağlamında insanlık biran önce bu sorundan kurtulur:
Buradaki toplumsal psikoloji ne Başkan Trump’ın söylediği gibi hafta içerisinde herkesin normal hayatına döneceğine nede bu işi belki de en iyi bilenlerden olan Bill Gates’in önerdiği gibi ülke çapında iki aylık tam karantinaya uygun değil. Eğer New York şehrinde ölüm oranları düşerse ve bir çok eyalette bir anda yoğun ölüm vakaları görülmezse gündelik yaşam ve iş yaşamı normal faaliyetine dönecek. Bundan ne mi kastediyorum? New York örneğinde olduğu gibi büyük ölüm rakamlarının yaşandığı eyaletlerde de benzer şekilde yasaklar ve önlemler alınacak ancak bu durumun yaşanmadığı eyaletlerde, bölgelerde iş yaşamı yeni bir formatta akmaya baslayacak. Ancak mevcut durumdaki gibi hemen hemen bütün eyaletlerde yasanan kısıtlamalar olmayacak. Nispeten bu iyimser kontrollü, tedirgin yaşam formatı 1 ila 3 yıl devam edecek.
Peki; yukarıda belirttiğim, aynı anda bir çok şehir ve eyalette büyük ölümlerin yaşanmadığı, ama virüsün oluşturduğu vaka ve ölüm etkisinin bir eyaletten diğerine göç ettiği durumda nasıl bir hayat ve dolayısıyla iş yaşamı olacak? Krizin o dönemde yaşanmadığı şehirler ve eyaletler için “yeni normal” pratikleri başka bir yazıda aktarmayı düşünüyorum ama yine de burada bir kaçını aktarmak istiyorum.
- İnsanların önemli bir bolumu yine ofislere ve iş yerlerine gidecek, ancak işin formu uygun olduğu müddetçe, uzaktan çalışma kurumsallaşacak. İnsanlar iş yerlerine gitse bile bu sure azalacak.
- Mağaza ve restoranların sayısı azalacak. Daha da önemlisi yoğunluğu azalacak. Eskiye kıyasla aynı anda çok daha az kişiye yer verecekler. Üst üste restoranlar ve eğlence merkezleri ortadan kalkacak.
- Her anlamda büyük şehir yaşamı büyük darbe alacak.
Yine iş dünyası ve ticaret gibi en kritik konularda görüşlerimi aktarayım. Amerika ekonomik anlamda bu krizden en hızlı çıkan ülke olabilir. Bunun da üç gerekçesinin olduğunu düşünüyorum:
- Doların rezerv para birimi olması, hala dolar tahvillerine olan ilgi ve bu sayede Amerika’nın sonsuz para basma imkanına sahip olması. Zaten çarşamba gecesi Kongre’den gecen 2 trilyon dolarlık paket bunun işareti. FED’in müdahalesi ile bu rakamın pratik olarak 6 trilyona çıkması bekleniyor. Bu Amerikan gayrisafi yurt içi hasılatının neredeyse %30’u düzeyinde. Amerika’da irade eğer bu paketler yeterli olmazsa gerektiğinde yeni paketler açıklamak yönünde. Çünkü Amerika’da ekonomik faaliyetler duramaz.
- Evet, Amerika kapitalizmin en vahşi yaşandığı ülke. Bu dönemde, geçen destek paketinin yapısında da görülebileceği üzere biraz daha insani formata geçerek ekonomik faaliyetin devam etmesi gerekiyor. Maalesef, Avrupa gibi herkesi maaşa bağlayacak ya da işsizlik maaşı verecek bir devlet yok. O nedenle kapitalizm, ticaret hayatı mevcut krize gündelik pratik çözümlerini üreterek faaliyetine devam ettirmek zorunda.
- Amerika, AB kadar ekonomik büyüklüge sahip 52 eyaletten oluşuyor. Nüfus yoğunluğu büyük şehirler dışında düşük. Aslında Amerikan hayat tarzının çok büyük bölümünü küçük şehirler etrafında kurgulanmış taşra yaşamı oluşturuyor. Amerika’nın büyük şirketlerine bakarsanız bu şirketlerin cok ciddi bölümünün nispeten taşrada olduğunu görürsünüz.
Peki ekonomik faaliyetler, ticaret hayatı ne zaman normale dönmeye başla? Okuduğum raporlardan, konuştuğum uzmanlardan, iş dünyasındaki kişilerden anladığım kadarıyla iki ay içerisinde hasta ayağa kalkacak. Dört ay içerisibde ekonomi büyümeye başlayacak. 2020’yi Amerika ekonomik olarak neredeyse başabaş kapatacak. Elbette bazı sektörler çok büyük zarar görecek, bazı sektörler öne çıkacak. Muhtemelen Amerikan hükümeti yeni paketler açıklayacak, FED piyasanın istediği kadar dolar basacak.
Bu konunun farklı boyutları ile ilgili görüşlerimi takip eden yazılar da paylaşacağım…
Herkese sağlıklı, mutlu günler…