Liseyi Robert Koleji’nde okuduktan sonra 1993 yılında Northwestern Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi gören Baran, her ne kadar girişimciliğe adım atmaya bu yıllarda karar verse de ilk girişiminden önce gerek start up’larda gerek büyük şirketlerde yazılım üzerine yıllarca çalışıp deneyim kazandı. 1996 yılında Harvard’da MBA yapan Baran ardından çeşitli şirketlerde yönetim ve strateji danışmanlığı yapıp, müşteri ilişkileri yönetimi üzerinde araştırmalarda bulunan bir yazılım şirketi olan Siebel Systems’te 3 yıl kadar çalışıp Green Card sahibi oldu.
2002-2003 yıllarına kadar hiç bir girişimde bulunmasa da teknoloji ve internet sektörü üzerindeki gözlemleri, sosyal ağların yakalayacağı popüleriteyi ve yükselişi görmüş ve ona Yonja.com’u yaratması için gerekli içgüdüyü vermişti. Vizyonları arasında dünyadaki başarılı uygulamalar arasında yer almak bulunan Yonja.com, arkadaşlarını davet edebildiğin sosyal bir ağ kurma sitesi. Kuruluş sırasında yaşadığı en büyük zorlukların, ekibine katacağı insanları bulmak ve platformuna kullanıcı çekmek olduğunu belirten Baran, o zaman Türkiye’deki en fazla sayfa görünürlüğüne sahip olan sitesinin bu denli popüler olacağını tahmin etmese de şirketini kurarken belirlediği hedefine ulaşmıştı.
Esinlendiği ve örnek aldığı oluşumlara Friendster ve Myspace örneğini veren Baran, Facebook’u da eklemeden geçemedi. Her ne kadar kurduğu site Facebook’tan daha önce çıksa da, Facebook’un ilerici ve büyük ölçekli adımlarının adını bütün dünyaya duyurmasında etkili olduğunu, kendisinin Yonja.com’u kurarken Türkiye bazlı bir düşünce yapısına sahip olmasının ve daha yükseği hayal etmeyişinin bu benzer iki site arasındaki hayati fark olduğunu itiraf etti.
O zamanlar teknolojinin en ucunda faaliyet gösteren bir şirket olan Yonja’nın risklere karşı ne denli açık olduğunu bilen Baran şirketini satıp ilgi duyduğu diğer alanlarda çalışmaya karar verdi. Sağlık, eğitim ve yenilenebilir enerji alanlarındaki start up’lara danışmanlık ve melek yatırımcılık yapan Baran, kendisi gibi girişimcilere şirketlerini büyütmek için imkanlar sağladı.
Yardım ettiği start uplar’dan birisi de 3 ortak olarak kurdukları Amerika’nın önde gelen güneş enerjisi şirketlerinden Civicsolar. 2014 yılında 40 milyon dolar ciro yapan ve Amerika’da 50 eyalette dünyanın her kıtasından binlerce müşteriye kaynak sağlayan Civicsolar ile önceki girişimlerinde yaptığı hatayı yapmayan Türk girişimcimiz global dünyada ulaşılabilirliğin kolaylığına ve etkisine yeni şirketinde geniş yer verdi.
Silikon Vadisi’nde olmanın sağladığı avantajları görmezden gelemeyeceğini söyleyen Baran, burada fikirlerin önemli olduğunu ve hayata geçebilmesi için gerekli desteği birilerinden mutlaka bulabileceğinizi belirtiyor. Yazılım sektörünün dünyayı değiştireceğini düşünen Kerim Baran şuanda dünyanın bir çok ülkesinde 15’ten fazla şirkete melek yatırımcılık yaparken ilgi duyduğu sağlık, eğitim ve yenilenebilinir enerji sektörlerini değiştirecek işlere yatırım yapmayı tercih ediyor.
AmerikadaBugun.com
Asil Burak Yürük