TwitterFacebookGoogle+ 1. 1850 yılında yapımına başlanan bu park, ABD’nin peyzaj ve düzenleme çalışmalarıyla kurulan ilk parkıdır. 1853 yılında açılışı yapılmış olsa da çalışmalar, 15 yıl boyunca devam etmiştir. Kuruluş hedefleri arasında bulunan Avrupa’daki benzerlerine ulaşma ve New York zenginlerini kapalı salonlardan kurtarıp açık hava aktiviteleri yapabilecekleri bir alana kavuşturma hayali, zamanla kendini aşmış ve günümüzde her yıl 25 milyon kişi tarafından ziyaret edilen dünyaca ünlü bu parkı New York’a kazandırmıştır. Central Park toplam 800 metre eninde 4 km uzunluğunda bir alan üzerine kuruludur. 120 farklı bitki, 26 binden fazla ağaç ve 130 hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. İçerisinde 21 oyun alanı, 51 heykel, 36 köprü ve kemer bulunmaktadır. Ayrıca bu parkı ziyaret edenlerin güzel vakit geçirebilmeleri için düzenlenmiş üç büyük göl, oldukça büyük bir hayvanat bahçesi, spor alanları, yürüyüş parkuru, konser alanları ve kış aylarında hizmet veren buz pateni pistleri de parkın sınırları içinde yer almaktadır. İşte Central Park’ta yapabilecekleriniz! (http://www.usasabah.com/GeziMekan/2012/11/22/adim-adim-central-park-rehberi Esra Yerebakan) 2. Fayton, Bisiklet ve Yürüyüş Turları Resmi internet sitesinden rezervasyon yaptırabileceğiniz gibi, hali hazırda parka gidip bu turlara katılabilirsiniz. En pahalısı fayton turudur. Bisiklet turlarının birkaç seçeneği olmakla birlikte bu turlarda pazarlık yapma şansınız vardır. Yürüyüş turları da bir rehber eşliğinde merakınız yönünde şekillendirilmiş farklı rotalardan oluşmaktadır. 3. Central Park Hayvanat Bahçesi Kutup ayısından sürüngenlere kadar 130 farklı türde hayvanı bünyesinde barındıran bu hayvanat bahçesi, hayvanların doğal ortamlarına en yakın yaşama alanlarına sahip olabilmeleri için titizlikte dizayn edilmiş. Central Park Hayvanat Bahçesi hayvan türlerine göre ayırdığı birçok özel bölümden oluşmaktadır. Bunların içinde en çok ilgi çeken üç alan, Kutup ayılarının bulunduğu Polar Circle (Kutup Dairesi), birçok sürüngen ve kuşun bulunduğu The Rain Forest (Yağmur Ormanı) ve leopar, denizaslanı, kırmızı panda gibi hayvanları görebileceğiniz The Temperate Territory’dir (Ilıman Bölge). 4. Central Park Gölü Central Park’ın turistler ve fotoğrafçılar tarafından en çok ilgi gören yeri kuşkusuz bu göldür. Göl kenarındaki gezintiniz sırasında doğal ortamlarında yaşamaya devam eden yaban ördekleri ve kaplumbağalara da rastlayabilirsiniz. Dilerseniz bu muhteşem gölde, hemen yakınında bulunan Leob Boatshouse Restoran’ından kolayca kiralayabileceğiniz sandallarla bir gezinti de yapabilirsiniz. 5. Bethesda Terası Bethesda Terrace, 1863 yılından Central Park’a kazandırılmış iki katlı bir yapıdır. Gölün hemen bitişiğinde yer alır. Bethesda Çeşmesi ve Angel of Water’ı (Suların Meleği Heykel’i) görmek isteyenler için en ideal yerdedir. Central Park’ın en yoğun turist alan kısımlarından biri olması sebebiyle Central Park resimlerinin birçoğu buradan çekilmiştir. Burası, New York’la adeta özdeşleşen sokak çalgıcılarının da toplandığı adreslerden biridir. 6. Belvedere Kalesi Calvert Vauxand ve Jacob Wrey tarafından tasarlanmış bu kalenin yapımı 1865 yılında tamamlanmış. Günümüzde bir meteoroloji merkezi olarak da kullanılan bu kale, bu alandaki hizmetine ilk olarak 1919 yılında başlamış. Belvedere Kalesi aynı zamanda Henry Luce Doğa Rasathanesi ismiyle bir Kuş Gözlem Merkezi olarak da kullanılmakta. Meraklılarının daha detaylı bilgi edinebilmesi için bir kısmı da müze olarak hizmet veren bu yeri ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Tüm bu özelliklerinin yanında turistlerin en çok uğradığı yerlerden biri olmasının sebebi, konumu itibariyle Central Park manzarasının en iyi izlenebildiği yer olmasıdır. 7. Delacorte Tiyatrosu 1962 yılında kurulan Delcorate Tiyatrosu, her yıl yaz aylarında Shakespeare Festivali’ne ev sahipliği yaparak binlerce kişiyi bir araya getirir. Programında en az bir Shakespeare eserine yer verilen bu festivali ücretsiz olarak izleyebilirsiniz. Ancak 1872 koltuk kapasiteli bu tiyatroda kendinize güzel bir yer bulmak istiyorsanız mutlaka vaktinden önce orada olmalı ve uzayan bilet kuyruğundaki yerinizi almalısınız. Oyunlar, oyuncular ve program saatleri hakkında detaylı bilgiyi resmi internet sitesinden alabilirsiniz. 8. The Obelisk (Dikilitaş) Obeliks, MÖ 1500’lü yıllarda Mısır’ın Heliopolis şehrinde dikilmiş, MÖ 12. yüzyılda İskenderiye şehrine taşınmış; burada yüzyıllarca süren ikametinin ardından uzun bir gemi seyahatiyle 1879 yılında Amerika’ya getirilmiş. Cleopatra’s Needle (Kleopatra’nın İğnesi) ismiyle de anılan bu dikilitaş, 22 metre uzunluğu ve 244 ton ağırlığıyla, Central Park’taki yerini almış. Obeliks’in bir özelliği de Central Park’ta bulunan en eski insan yapımı eser olmasıdır. 9. Great Lawn (Büyük Yeşil Alan) Yılın her mevsimi oldukça kalabalık olsa da en yoğun zamanını bahar aylarında yaşayan bu alan New York’un sahip olduğu insan popülâsyonunun adeta bir özetidir. Her milletten insan dinlenmek, güneşlenmek, piknik yapmak, kitap okumak, müzik dinlemek ya da arkadaşlarıyla hoşça vakit geçirip sohbet etmek için burayı tercih eder. Dönem dönem düzenlenen senfoni konserleri de zaten son derece renkli ve eğlenceli olan Great Lawn’a farklı bir boyut getirerek değer katar. 10. Buz Pateni Pisti Kış aylarında, Central Park’ta yapabileceklerinize bir de buz pateni eklenir. Parkın iki ayrı noktasında kurulan buz pateni pistlerinde bir taraftan New York’u izlerken diğer yandan buz pateni yaparak keyifli vakit geçirebilirsiniz. 11. Strawberry Fields (Çilek Bahçesi) Beatles grubunun eski üyelerinden John Lennon’ın anısını yaşatmak için parkın batı yakasında, kalan bu alana Lennon’ın Strawberry Fields Forever adlı şarkısından esinlenerek Strawberry Fields ismi verilmiştir. Alanın tam ortasında Imagine Mozağiyi bulunmaktadır. Lennon hayranları, sanatçıya olan sevgilerini göstermek için bu mozaiği çiçeklerle süsleyerek aynı noktada anma programları düzenlerler. Buraya vardığınızda ağaçlar ve çiçeklerin arasında görebileceğiniz çilekler de yine Strawberry Fields Forever şarkısından esinlenerek ekilmiştir. 12. Shakespeare Garden Central Park’ın gizli köşelerinden biri de güllerle bezeli Shakespeare Garden’dır. Birçok turist şayet rehber eşliğinde gezmiyorsa bu güzel yeri görme şansını kaçırır. 1916 yılında düzenlenen bu bahçeye sadece ünlü şairin şiirlerinde ismi geçen bitkiler ekilmiş böylece bu güzel alan Shakespeare Garden ismini almıştır. Ayrıca bu bahçe düğün organizasyonlarında da kullanılmaktadır.