DOĞUM TURİZMİ
Günümüzde bir çok kişi çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlamak adına planlamalarına henüz hamilelik döneminin başında başlıyorlar. Henüz doğmamış çocuklarının eğitim ve gelecekteki işleri ile ilgili; dolayısıyla en temelinde nasıl bir hayat yaşayacaklarıyla ilgili olarak planlar yapılırken, en önde gelen sorulardan biri de doğuştan çocuklarına ne gibi avantaj sağlayabilecekleri oluyor.
Doğum turizmi işte bu düşüncelerin sonunda çok önceki zamanlarda ortaya çıkmış olan, şimdilerde farklı ülkelerin vatandaşlığına sahip olmanın çok daha bariz avantaj ve dezavantajları olması ile birlikte giderek uygulaması artan bir sektöre dönüştü. Bu konuda da en önde gelen ülke hiç şüphesiz, sınırlarında doğan herkese koşulsuz olarak vatandaşlık veren Amerika Birleşik Devletleri. Kanada, Meksika, Arjantin gibi bir kaç diğer Amerika kıtasındaki ülke ile beraber doğuştan koşulsuz olarak vatandaşlık alınabilecek nadir ülkelerden bir tanesi ABD.
Vatandaşlarına sağladığı düşünülen haklar, pasaportuyla dünya üzerindeki bir çok ülkeye rahatlıkla giriş-çıkış yapılabilmesi, güvenilir ekonomik düzeni gibi bir çok avantaj sayesinde ABD doğum turizmi yapmayı düşünen kişiler için her geçen gün daha da cazip hale geliyor. Özellikle bireylerin dünyanın çoğu yerinde iyi eğitim alsalar dahi ekonomik olarak istediklerini elde edememeleri, Amerikan rüyasının henüz bebeklerini kucaklarına almamış ebeveynlerini de bu turizmin bir parçası olmak konusunda cesaretlendiriyor.
Doğum turizminin son yüzyılda bir pazar haline dönüşmesi üzerine bir çok ülke, özellikle de Avrupa ülkeleri kendilerini beklenmedik nüfus artışlarına karşı korumak adına hukuki önlemler aldılar. Bu sebeple hali hazırda hiç bir Avrupa ülkesi yalnızca kendi topraklarında doğmuş olmayı vatandaşlık için yeterli görmüyor. Kimisi ebeveynlerden en az birinin ya da her ikisinin birden o ülkenin vatandaşı olmasını; İrlanda gibi bazı ülkeler ise ebeveynlerin ülkelerinde ikamet ediyor olmasını önkoşul olarak sunuyor. Almanya gibi kimi ülkelere çifte vatandaşlığa izin vermeyerek kendi vatandaşlığını tam anlamıyla hayati bir seçeneğe dönüştürüyor.
Fakat ebeveynler Amerikan vatandaşı değilken ve ABD’de dahi ikamet etmiyorken, ABD vatandaşı olmak öyle göründüğü kadar ucuz ve devam ettirmesi kolay bir şey değil. Her şeyden önce ABD vatandaşı olan herkesin, yaşadığı ülke fark etmeksizin vergi ödemekle mükellef olduğunu belirtmek gerek. Bu, bir aile çocuğunu ABD sınırlarında doğurup sonra oraya bir daha hiç uğramasa; hatta çocukları da ABD’de hayatı boyunca ikamet etmese dahi geçerli. Yeşil Kart sahibi, ABD’de ikamet eden kişilerin çocukları da ABD sınırlarında doğmaları halinde ABD vatandaşı oluyorlar ve aynı durum onlar için de geçerli.
Burada şunu belirtmekte fayda var: bir çok Amerikan vatandaşı, özellikle son yıllarda vergilerin artması ile birlikte ABD vatandaşlığından çıkmayı düşünüyor ve bu konuda sayı da gittikçe artmakta. İnternet verilerine göreyse bu konuyla ilgili soruları olan Amerikalılar’ın bir çoğu AB vatandaşlığına nasıl geçebileceğini araştırıyor. Aynı dönemde ABD vatandaşlığını terk etmek için ödenmesi gereken meblağın artmış olması da önemli bir raslantı. Şöyle ki; 2015 yılı itibariyle bu meblağ %422 artarak $450’dan $2350 seviyesine geldi. Yine de, maddi yükümlülükleri göz önüne alındığında, çocuklarının ABD vatandaşı olmasını isteyen ve bu konuda adım atan kişilerin aklına gelen ilk soru çoğunlukla maddi konular olmuyor.
Peki ABD’de çocuk sahibi olmakla ilgili en önemli ve dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
- ABD’de çocuk sahibi olmak ne kadar masraflıdır?
Bu tahmin edebileceğiniz gibi sizin beklentilerinize ve almak istediğiniz hizmete göre değişmekte. Bugün bir çok ülke gibi bizim ülkemizde de bu konuda hizmet veren firmalar bulunmakta. Bu firmalar çoğunlukla ABD’de bulunan hastanelerle anlaşmalı olarak çalışan ve sizi Türkiye’de bulunduğunuz yerde kapınızdan alıp doğumun ardından güvenli sayılabilecek bir süre sonra evinize kadar geri bırakacak şekilde çalışıyorlar. Hamile ve yapılan işlem konusunda hayli bilgisiz olunacağını düşününce hizmetin bu standardı bozulmuyor; ancak bedeli değiştiren etmenler elbette var. ABD’de doğumun gerçekleşeceği hastane, doğum yöntemi ve doğum öncesi ile sonrası bakım süreçleri fiyatları çok ciddi şekilde değiştiriyor. Burada en dikkat edilmesi gereken konu, eğer bir firma ile çalışılacaksa, güvenilirliğe çok dikkat edilmesi; aksi halde hayatınızın en büyük hatalarından birini yapmış olabilirsiniz.
Diyelim ki siz bu tip bir firma ile çalışmak yerine kendi imkanlarınızla ve planınızla hareket etmek istediniz. Bu durumda da hesaba katmanız gereken etmenler şunlar:
1) Uçuş masrafları
2) Seyahat için güvenli sayılacak süre göz önüne alındığında, ABD’de konaklama masrafları
3) Doğum masrafları
İşte en masraflı kısım tabi ki doğumun kendisi. Bu meblağ eğer Amerikan forum sitelerinde araştırırsanız karşınıza $25.000 dolaylarında çıkabilir; ve bu miktar bir Amerikan vatandaşı için oldukça da doğrudur. Ancak Amerikan vatandaşları bu masrafları sigortalarından karşıladıkları için meblağın yüksek olması doğaldır ve siz yabancı birisi olarak gidip masrafları da nakit olarak karşıladığınız takdirde, doğru da bir eyalet ve hastane seçimiyle bu masrafları $6000‘a kadar çekmeniz mümkün.
Boston, New York, Los Angeles gibi büyük metropollerde hastane masrafları genellikle çok yüksekken, sağlık açısından donanımlı sayılabilecek daha ufak şehirlerde masraflar yarı yarıya azalıyor.
Bu konuda daha fazla bilgi için “ABD’nin en Bebek Dostu Eyaletleri” yazımıza göz atabilirsiniz.
- Doğumdan ne kadar önce ABD’ye gitmeli ve ne zaman ayrılmalısınız?
Doğumdan önce ABD’ye gebeliğin en geç 28. haftasında gitmeniz gerekir. Bir çok havayolu şirketi bu haftadan sonra hamile kişilerin seyahat etmesini tehlikeli buldukları için, özellikle uzun menzilli uçuşlarda yolcuyu kabul etmemektedirler. Böyle bir durumda seyahat edebilmek için dokturunuzdan onaylı “Seyahate engel bulunmadığı” hakkında bir belge alıp uçuş öncesi ibraz etmeniz gerekir. Ancak hem kendi güvenliğiniz, hem de çocuğunuzun güvenliği için daha erken gitmekte ve doğumdan önce tüm kontrolleri orada doğumu gerçekleştirecek doktorla birlikte yapmakta fayda var.
Bu konuda şunu da belirtmekte fayda var: ABD’de doğum yapmak için almanız gereken vize -daha doğrusu en uygun olan- turist vizesidir. ABD’ye giriş için alacağınız bir turist vizesi size 10 yıllık olarak verilecek ve ABD’ye girişten itibaren 6 aylık geçerliliğe sahip bir oturum izni sağlayacaktır. Dolayısıyla bu size ABD’ye gitmek, doğumu gerçekleştirmek ve çıkmak için çok uygun bir zaman aralığı sağlamaktadır ve iyi bir mali arka planla birlikte sorun yaşatmayacaktır.
ABD’den ayrılma zamanınızsa çocuk için artık seyahatin güvenli olduğu ve yetkililerin buna izin vereceği 3 haftadan sonra olmalıdır. Fakat bir çok kişi bu tip bir durumda bir kaç ay ABD’de kalmayı tercih etmektedir.
- Doğum için yanınızda ne gibi belgeler götürmelisiniz?
Bunun için yasal olarak bir düzenleme yok; zira “doğum vizesi” gibi bir vize yok. Haliyle turist vizesi alarak ABD’ye giriş yapmanız önerilir. Ancak sağlıklı bir doğum için hamilelik sonrası bu döneme ve çocuğunuzun sağlık durumuna ilişkin tüm belgeleri, özellikle de ultrason sonuçlarını yanınıza almalısınız. Bunlara ek olarak önemli belgelerin İngilizce doktorunuzdan onaylı dökümünü almanız da önemli olabilir.
- Hamilelik dolayısıyla kapıdan geri çevrilme ihtimaliniz var mı?
Evet, ne yazık ki var. Usulüne uygun şekilde bir turist vizesi alıp ABD’ye giriş esnasında hamile olduğunuz için ülkenize geri gönderilebilirsiniz. Peki burada kriter nedir? Amerikalılar’ın dilinden söylemek gerekirse: “Money talks.” Yani maddi durumunuz iyi olduğu sürece, çok geç olmadan giderseniz kapından çevrilmeyeceksinizdir. Bu durumu da hem vizenizi alırken hem de ülkeye giriş aşamasında gümrük kontrolünde ispatlamanız gerekir. Bu durumun sebebi ABD’li yetkililerin sizin herhangi bir acil durumla karşılaşmanız halinde ve doğum olması durumunda maddi olarak yükümlülüklerinizi yerine getirebileceğinizi göstermenizi istemeleridir.
- Doğum sonrası prosedürler nedir ve çocuk için ABD vatandaşlığını nasıl alabiliriz?
Yasalar gereği çocuğunuz doğduğu andan itibaren ABD vatandaşı olmaya hak kazanacaktır. Dolayısıyla yapmanız gereken ilk iş doğum sertifikası almak için başvurmak olmalıdır. ABD’de doğumun gerçekleştiği bölgenin nüfus idaresine yapacağınız başvuru tahmini olarak 2-3 hafta sonunda sonuçlanacaktır. Bu belgeyi almanızın ardından pasaport için başvuru yapabilir ve bu işlemi de ortalama 3-4 gün sonunda sonuçlandırabilirsiniz. Pasaport için ABD’de bir firmayla çalışmanız önerilir; zira hem işlem kolaylığı hem de sürati açısından hayli fayda sağlayacaktır. Bu işlem için de yaklaşık $300’lık bir masraf yapmanız gerekir. Buradan hareketle daha önceki bir soruya dönecek olursak, çocuğunuzla birlikte ABD’den ayrılmak için en azından 2 aya zaten ihtiyacınız olacak.
Peki Türkiye’ye geldiğinizde?
Daha önce belirttiğimiz gibi, ABD çifte vatandaşlık hakkı tanıyan bir ülkedir. Türkiye de ebeveynlerden biri Türk olduğunda doğum yeri fark etmeksizin, yeni doğana vatandaşlık veren bir ülkedir. Bu durumda çocuğunuz otomatik olarak Türk vatandaşı da olacaktır. Türkiye’ye geldiğinizde, Türkiye’de doğum yapmış bir kişi için yapılan prosedürleri takip etmeniz halinde çocuğunuz için Türk kimliği de çıkartmalısınız.
- Ebeveynler de ABD vatandaşı olabilir mi?
Amerika yeni doğanlara vatandaşlık verme konusunda cömert davransa da, ailelerine bunu sağlama konusunda oldukça dikkatlidir. Yani ebeveynler çocuklarından dolayı otomatikman ABD vatandaşı olamazlar. Ancak çocuk 21 yaşına geldiğinde bu konuda bir istekte bulunup uygun işlemleri gerçekleştirirse ebeveynler de ABD vatandaşlığı alabilirler.
Sonuç olarak, ABD’de çocuk sahibi olmak, maddi olarak durumunuz el verdiği takdirde çok da zor olmayan; ancak çok iyi bir planlama gerektiren bir işlemdir. Bunu gerçekleştirmeden önce ABD vatandaşlığının faydaları ve yükümlülükleri iyi tartılmalı, bilindik klişelere göre hareket edilmemelidir. Ayrıca planlama yapılırken her zaman farklı masrafların çıkabileceği ve meblağın katlanabileceği de unutulmamalıdır.
amerikadabugun.com
Bu yazı amerikadabugun.com ekibi tarafından hazırlanmıştır. Alıntı yaparken kaynak göstermeden yazının bir kısmını ya da tamamını kullanmanız halinde hakkınızda yasal işlem başlatılabilir.
