Aslen Rize doğumlu olan Babür Özden, Teksas Üniversitesi’nde Bilgisayar Bilimleri’ni bitirdikten sonra Türkiye’ye bir seneliğine danışmanlık için geri dönme kararı aldı, Türkiye’deki işini yaptığı sırada dönemin Yapı Kredi Bankası genel müdürü Burhan Karaçam’ın radarına girip, desteğini alması, 1993 yılında kendi projesi olan Super Online’a yeşil ışık yakarak, internet kavramını dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’ye tanıtma fırsatı verdi ve böylece önümüzdeki 10 seneyi de Türkiye’de geçirmesini sağladı.
Her şeyin bir hayalle başladığını söyleyen Özden, Super Online’ı hayata geçirmeyi hayal ettiğinde 1992’nin kasım ayıydı, yoğun uğraşlar sonrası kurduğu tecrübeli ekibi ile Türkiye’ye internet ve bilgisayar kullanımını öğrettikten sonra 1999 yılında Super Online’ı, Turkcell’e sattı.
2001’de yaşanan ekonomik krizin Amerika’da teknoloji pazarını yerle bir etmesi üzerine sektörün yeniden inşa edilmesi sürecinin içinde olmak isteyen Özden, 10 sene sonra tekrardan, Amerika’ya, teknolojinin kalbi Silikon Vadisi’ne gelme kararı aldı.
Amerika’da geçirdiği süre içerisinde DataCert, Berggi gibi “büyük veri”yi işleyip insanların yaşamlarını geliştirebilecek servisler üreten şirketlerde önemli roller üstlenen tecrübeli girişimci, aynı zamanda Kerim Baran ile birlikte; “bir sonraki büyük marka neden Türkler’den çıkmıyor ki” sorusuna cevap arayan, Silikon Vadisi’ndeki ve bütün dünyadaki Türk girişimcilerle 30 yılı aşkın girişimcilik hayatından edindiği tecrübelerini paylaştığı Turkish Spark’ı kurdu.
Maana
2012 yılında LinkedIn üzerinden tanıştığı Mikrosoft’un üst düzey yöneticilerinden Donald Thompson ve Stuart Frost ile birlikte endüstriyel internetin arama motoru ve analitik merkezi olma fikriyle yola çıkarak, henüz hiçbir kod yazmadıkları halde dünyanın ileri gelen şirketleriyle görüşmeler yapıp ürünlerini test ettiler. Aldıkları olumlu geri bildirimlerden güç alarak Maana’yı kuran üçlü, sunacakları çözümün pazarda ihtiyaç duyulduğunu bu görüşmeler sayesinde anladılar.
Ekiplerine bir çok sektörün önde gelen firmalarından yıldız isimler katmayı başaran Özden, bir açıklamasında; bunun sadece hayalini insanlara inandırmayı başararak mümkün olabileceğini belirtiyor.
2012’de hayata geçen Maana, 2016 yılında, aralarında dünyanın en büyük petrol şirketlerinden biri olan Chevron’un da bulunduğu, Shell Technology Ventures, GE Ventures, Intel Capital ve Frost Data Capital gibi önemli enerji ve teknoloji şirketlerinden 40 milyon dolarlık yatırım aldı.
Şirketlerini geleceğin Google’ı yapma hedefiyle her gün çalışan Özden, yeni girişimci olacaklar için; internetin sağladığı imkanları kullanmalarını, bulundukları coğrafyanın fikirlerini etkilemesine izin vermemesini, yarattıkları ürünü nerede olursa olsun bütün dünyaya arz edebileceklerini söylüyor.
AmerikadaBugun.com
Asil Burak Yürük
