Amerikan yüksek eğitim sisteminde çoğu kişinin karıştırdığı en temel bilgilerden bir tanesi kolej (college) ile üniversite arasındaki farktır. Açıklaması oldukça basit olsa da, çoğu kişi iki kurum tipi arasındaki farkı genellikle yanlış bilmektedir. Kolej ve ya üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere bir çok kişi, kolejlerin özel, üniversitelerin ise devlet ya da eyalet tarafından yönetilen kuruluşlar olduğunu düşünmektedir. Halbuki iki kurum tipi arasındaki fark daha çok eğitim yapısı ile alakalıdır.
Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki kolej ve üniversite birbiri yerine kullanılabilecek kelimeler değildir; zira hakkında bahsedilen her yükse eğitim kurumu, ismiyle birlikte anılan “kolej” ya da “üniversite” ünvanına sahiptir ve bu ünvanı henüz üniversite kuruluş aşamasında eğitim yapısı göz önüne alınarak koymuşlardır. Buna ek olarak, hakkında yazılı bir düzenleme olmadığı için ve kurumlar zaman içerisinde eğitim yapısında değişiklikler gösterebileceği için “kolej” ile “üniversite” arasındaki fark belirsizleşebilir.
Peki nedir aradaki fark?
Kolejler, çoğunlukla -her zaman böyle olmak zorunda değil.- lisans seviyesinde eğitimin verildiği yüksek eğitim kurumlarıdır. Hatta bir çok kolejde yalnızca yüksek okul seviyesinde 2 yıllık bölümlerin eğitimi verilir.
Üniversiteler ise yüksek eğitimin her seviyesinde eğitimin verildiği ve bölümlerin bulunduğu kurumlardır. Örneğin bir üniversitede yüksek lisans ve doktora yapılabilir.
Aradaki fark aslında bu denli basittir. Ancak daha önce de belirtildiği gibi, bu fark her zaman durumun bu şekilde olduğunu belirtmez. İçerisinde 4 yıllık eğitim veren bölümler ve bazen yüksek lisans yapma şansı da bulunan kolejler de mevcuttur. Bunların dışında, kimi kolejler de organik bir bağ ile üniversitelere bağlı olabilir. Örneğin Harvad College’ın Harvard Üniversitesi’ne bağlı çalışması gibi.
